Güncelleme Tarihi:
MASAK raporunda, grubun altın üretimindeki rakamların çelişkili olduğu, üretilen altının gramının dünya standartlarından yüksek olduğu savunuldu. Türkiye’deki altın madeni yataklarının verimli olmadığı ifade edilen raporda, “Koza Altın İşletmeleri A.Ş’nin bir ton cevherden elde ettiği altın miktarı olan 4.93 gram ile 6 gramın gerçeği yansımadığı anlaşılmaktadır” iddiasına yer verildi. Şüphelilerin Emniyetteki ifade metinlerinde ayrıntılı bir şekilde yer verilen MASAK raporunda, Türkiye’nin altın üretiminde dünya 22. sırada olduğuna dikkat çekilerek, özetle şu değerlendirmeler yapıldı:
BU KADAR VERİMLİ DEĞİL
“Dünyanın en önemli ve en güçlü maden ocaklarında bile cevher verimliliği bazı istisnalar olmakla birlikte ton başına 1.30 gram ile 1.68 gram arasında değiştiği, Güney Afrika’da derin kazı yapılan Rand arazisinde dahi bu rakamın ton başına 2.5 gram civarında olduğu göz önüne alındığında, Koza Altın İşletmeleri A.Ş olarak 2006-2014 yılları arasında madencilik faaliyetlerinde elde ettiği 72 ton 595 kilo altının parasal karşılığı olan 3 milyar 154 milyon dolar ile Türkiye Cumhuriyet Devletinde bu kadar yüksek verimliliğine sahip altın maden yatağı bulunmamaktadır. Dünyanın en büyük maden üreticilerinin 2-2.5 gram/ton cevher verimliliğine sahip madenleri bulabilmek için milyarlarca dolar para harcamalarından ve bu kadar yüksek verimli maden ocaklarını, yabancı maden şirketlerinin bu güne kadar neden görmediği ve keşfedemediği son derece şüpheli bir durum arz ettiğinden, Koza Altın İşletmeleri A.Ş’nin bir ton cevherden elde ettiği altın miktarı olan 4.93 gram ile 6 gramın gerçeği yansımadığı anlaşılmaktadır.
50 MİLYON TON REZERV
Her şeyden önce Koza Altın İşletmeleri A.Ş’nin 72 bin 595 kilo altın üretebilmesi için işlenmesi gereken cevher miktarından yaklaşık 50 milyon ton civarında olmalıdır. 50 milyon ton ağırlığındaki cevherin yeraltında çıkartılması taşınması konkasörlerde kurulması, siyanür ve asit banyolarında çözdürülmesi, elektroliz işlemine tabi tutulması, saflaştırılması, eritilmesi külçe haline dönüştürülmesi çok büyük bir organizasyon çalışması gerekmektedir. Koza Altın İşletmeleri A.Ş’nin bu kadar altın üretebilmesi için tüketmesi gereken akaryakıt, siyanür, asit, su ve elektrik miktarının uluslararası standartlar dahilinde olması gerekmektedir. 72 bin 595 kilo altın üretebilmesi için en iyi şartlarda 11 bin ton siyanüre ve 83 bin 331 kwh enerjiye ihtiyaç bulunmaktadır.”
Maliyet rakamı dünyadan düşük
MASAK raporunda, ayrıca şu görüşlere yer verildi: “2015 yılı faaliyet raporu verilerine göre şirketin ons başına maliyet rakamına 476 dolar olduğu, Dünya Altın Konseyi verilerine göre, şu an için tüm dünyada altın üretim maliyetleri ons başına 1000-1200 dolar arasında değiştiği görülmektedir. Koza Altın İşletmeleri A.Ş’nin 2015 yılı faaliyet raporunda maliyet rakamları satış fiyatının yaklaşık yüzde 45’ine denk gelmektedir. 72 bin 595 kilo altın satışından 3 milyar 154 milyon 886 bin dolar satış hasılatı elde edilen şirketin yüzde 45 maliyet rakamını düştükten sonra elde edeceği rakam yaklaşık 1 milyar 735 milyon dolar olacaktır. 2006-2014 yılları arasında ürettiği 72 bin 595 kilo altından net olarak 1 milyar 735 milyon dolarak gelir elde eden İpek gurubunun yurt dışındaki kendi hesaplarına para gönderdiği 7 milyar 40 milyon USD arasında yaklaşık 5.5 milyar USD tutarındaki paranın kaynağının bilinmediğinden ve yukarıda belirtilen tüm sebeplerden dolayı İpek gurubunun aslında olmayan altını çıkarttığı hayali bir altın üretimi yaptığı anlaşılmaktadır.”
Koza-İpek Holding Başkanı Akın İpek, “Bizim gibi şirketler paralarını belli vadelerle (off-shhore hesaplarda) açma kapatma yaparlar. Sadece açmaları toplarsanız 7 milyar dolar çıkar” dedi.
KOZA İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, şirketlerine ve evine yapılan baskın ve bu baskına gerekçe olarak sunulan iddialara dün kendi TV kanalı Bugün’de bir kez daha cevap verdi. İpek, İngiltere’den telefonla katıldığı canlı yayında baskın tutanağında geçen yurtdışına 7 milyar dolar çıkarıldığı iddasıyla ilgili şunları söyledi: “Koza Altın’ın 2010 yılından itibaren toplam cirosu 2 milyar 250 milyon dolar. Tutanakta belirtilen bir 7 milyar dolardan bahsediyorlar. Bizim gibi şirketler paralarını belli vadelerle (offshhore hesaplarda) açma kapatma yaparlar. Eğer sadece açmaları matematik gibi alt alta toplar, kapatmaları toplamazsanız ortaya 7 milyar dolar çıkar. Ama yok böyle bir para. Benim şirketimin hiçbir şekilde böyle bir parası yok.”
HER PARA MASAK’A BİLDİRİLMELİ
Bu 7 milyar doların MASAK’a bildirilip bildirilmediğini sormak için baskına gelindiğinin söylendiğini belirten Akın İpek açıklamalarına şöyle devam etti: “Bunu sormak için baskın yapacaksanız bankaya baskına gidin. Bankalar zaten bu parayı otomatikman MASAK’a bildirmek zorunda. Bildirmemelerine imkan yok. Mevzuat böyle. Bunun dışında benim tesislerimi gelip de basmaları için hiçbir gerekçeleri yok. 2010 yılından itibaren toplam ciromuz 2 milyar 250 milyon dolar. Bunun da tamamı kâr değil. Bir kısmı yatırım ve masraflara harcandı. Koza altının hiçbir zaman 1 milyar dolar bile nakit parası olmadı. Yurt dışına 7 milyar göndermiş olması için bugün 5 yılda yaptığı üretimi 6-7 kat artırmış olması gerekir.” Böyle bir şeye imkan olmadığının altını çizen Akın İpek, “Bizim tesislerimizin yıllık üretim kapasiteleri var bunun üzerinde üretim yapma imkanları da yok” diye konuştu.
ERDEMİR’DEN BİR KURUŞ GİRMEDİ
Tutanakta belirtilen gerekçelerden bir diğerinin de Ereğli Demir Çelik’ten İpek Ailesi’nin Vakfı’na 122 milyon TL’lik bir para yolladığı iddiası olduğunu Akın İpek bu konuyla ilgili ise şu açıklamayı yaptı: “Ben Ereğli Demir Çelik’in ne kendisini, ne sahiplerini ne akrabalarını tanımam bilmem etmem. Benim ne Ereğli Demir Çelikten ne de başkasından vakfıma bir kuruş para girmemiştir. Biz grup şirketi olarak grubumuzu ayakta tutuyoruz. Bu kadar basit bir iddiayı öğrenmek için bankaya bir murakıp gönderirsiniz. Zaten altına da yazmışlar. Bunun bir hata olduğu ortada. Benim böyle bir paraya da ihtiyacım yok. Vakfıma böyle bir parayı isteyecek biri değilim. Uzaktan yakından alakam olmayan alçakça bir iftirayla böyle büyük bir şirkete baskın yapılır mı?” Önceki gün hem Erdemir hem de bankadan yapılan açıklamalarda söz konusu paranın İsdemir yerine hatayla İpek Vakfı’na gönderildiği, konunun Maliye Bakanlığı’nın ilgili kurumuna aktarıldığı belirtilmişti.
PWC denetledi
KOZA İpek Holding’in 3 şirketinin halka açık kısımlarında; geçen haftaki verilere göre Koza Altın’ın yüzde 85’i, Koza Madencilikte yüzde 59.6’sı ve İpek Enerji’de de yüzde 50’si yabancı yatırımcı. Holding şirketleri uluslararası denetim kuruluşu PricewaterhouseCoopers (PWC) tarafından denetleniyor.
‘Nasıl hesaplandı’
AKIN İpek’in açıklamalarında 7 milyar dolarlık off shore hesabı iddiasıyla ilgili de Koza İpek Holding yetkilileri şu açıklamayı yaptı: “Bir bankanın off shore şubesinin diğer şubelerinden tek farkı vergi avantajı sağlaması. Stopaj vergisi olmadığı için off shore şubenin net getirisi her zaman daha yüksektir. İlgili kurum parasını, bir günlükten tutun da, genellikle bir aya kadar repo veya mevduat yapabilir. Koza Grubu da Kıbrıs hariç, dört büyük bankanın off shore şubelerinin elindeki nakit varlığı değerlendirmektedir. Haziran 2015 bilançosuna göre Koza Altın’ın elindeki nakit varlığı 1 milyar 79 milyon TL (Bugünkü kurla 365 milyon dolar). Bunun hepsi off shore olmaz. Şirket yurt içinde de, off shore’da da mevduat yapıyor. Bunu döviz girdisi olan ve hisseleri borsada işlem gören bütün büyük gruplar yapıyor. En iyi getiri veren hesaba bu para gidiyor. Sonra oradaki faiz getirisi ile geri geliyor. Koza’da hiçbir zaman başka şirket veya kişi hesabına para gönderilmedi. Bunlar şirketin kendi hesapları. Finansal tablo ve dipnot açıklamalarında, hangi şubede hangi hesabında ne kadar para olduğu bellidir. Halka açık olduğu için bunlar sürekli KAP’a bildirilir.
Kambiyo mevzuatımıza göre 50 bin dolar veya üzerindeki her türlü para hareketi, Merkez Bankası tarafından izlenmekte ve işlemi yapan banka sürekli olarak Merkez Bankası’na raporlamaktadır. Bu ayrıntılı bilgilerin tamamı Merkez Bankası’ında vardır ve gerektiğinde MASAK tarafından istenebilir. Yurtdışındaki herhangi bir şirket hesabına para akışının olması teknik olarak mümkün değildir. Merkez Bankası son ödemeler dengesi raporunda (2014 yılı) doğrudan yatırım olarak çıkan para 7 milyar 47 milyon dolardır. Bunun tamamının Koza İpek Grubunun yaptığını iddia etmek sadece gülünçtür. Dolayısıyla Koza İpek Grubu’nun diyelim ki 50 milyon doları bir yılda 20 kez off shore da haftalık repo yapsa, bunu alt alta toplasanız, zaten bir yılda 1 milyar dolara ulaşır. Muhtemelen savcı bu repo için giriş çıkışları alt alta toplamış ve kendince böyle bir para bulmuş. Bugüne kadar yapılmış giriş çıkışlardan bu rakamı bulmuşlar. Nasıl bulduklarını açıklamaları gerekiyor. Çıkışları yazarken, geri dönen parayı hesaba katmamışlar gibi görünüyor ama MASAK’ın bulduğu bu rakamı bize izah etmesi gerekiyor.”